16 Ağustos 2010 Pazartesi

kaybeden yohtur aslında


Kazananlar ve kaybedenler. Kaybedenler sorun nerde deyip bir gün o yapması gereken çıkışı yapıcak. Hep kaybedemezsin ki, hem adil de değil.(Tamam biliyorum hayat hiç adil değil vıdı bdı) Bir bir bütün o kendilerini şanssız sandıkları konuları aşıcaklar bence. Bazı şeyleri de kabullenmeye başlayabilirler. Ama bazılarının üstünde bir eziklik var, bir korku böyle kendinde bazı şeyleri yapmaya güç bulamama(veya o gücü yanlış yer ve zamanda bulma,eline yüzüne bulaştırma) kendini gereksiz açıklama isteği, belki yaptığı salaklıkların herbiri için double özür dileyip onay alma isteği. Üzülüyorum o insanlara. Aslında o kadar kafalarına takmasalar bazı şeyleri, loser değiller ama o kadar çok tekrarlıyorlar ki kafalarında yaşanan sevimsiz olayları, sevimsiz olmaktan kurtulamıyorlar. Bence ben çocukken bir loserdım. Ciddiyim. Ürkektim hayata karşı, kaybedendim. Üzgünüm ama bunu aileme bağlıyorum. Tamam belki o zamanlar hamurum da bozukmuş belki. Ama işte onlara kızmaktan kendimi alamıyorum. Ve şimdi bu kendine güvensiz,saçma sapan davranıp dışlanan,genel olarak söylemek gerekirse bir yerlerde yanlış yapan insanları görünce o insandan öte ailelere sinirleniyorum. İçimden diyorum ki kesin çocukken çocuğun ağzına sıçmışlar, kafalarına göre yönetmişler, aptal saptal cezalar vermişler veya sıçar gibi dünyaya getirmişler. Dışladığım insanlar var böyle uzak durduğum ama biliyorum eğer bir gün kendilerinde yeterli gücü bulabilirlerse biraz da iq yu kullanırlarsa kabuktan fırlayacaklar. Ben mesela o baskıcı aile ortamında asi bir insan oldum bana empoze edilenleri kabul etmek yerine. Tabi bi bok oldum demek değil bu, asi olmak kötüdür, canın yanar ama en azından onların istediği gibi anne-baba gözlüğüyle bakmıyorum hayata.Kendime bir alışkanlık edindim: yanlışı düzelticem kendimdeki.
Mesela gay'e ve lezbiyene sonsuz saygım var. Tamam belki gülerim falan bazı şeylerine, ne biliyim kırıtan gay e falan , ama taşlamam lan, hatta yakın arkım bile olabilirler, olsunlar da.

Not:1) Kafam o kadar dağınık ki yazmaya başlarken ve bitirirken ki consept farklı, BİLİYORUM!.
2)küfürler için sori ama küfürsüz de duygulara tercüman olunmuyor ki.
3)yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder